ESENLER’DE KÜLTÜR SANAT FAALİYETLERİ DEVAM EDİYOR

Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü tarafından her ay meraklılarıyla buluşturulan Edebiyat Durağı programı, bu kez araştırmacı ve yazar Sabri Koz’u ağırladı. 55 yıldır halk edebiyatı ve folklor çalışmaları yapan Koz, “Halkımız folkloru oyun, türkü zannediyor” dedi.

Her ay birbirinden değerli yazar ve şairleri, kalem tutkunlarıyla bir araya getiren Edebiyat Durağı’nın bu ayki konuğu araştırmacı ve yazar Sabri Koz oldu. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen programın moderatörlüğünü ise Mehmet Nuri Yardım üstlendi. Yazar Koz, programda uzun yıllar öğretmenlik yaptığını belirterek, 55 yıldır halk edebiyatı ve folklor çalışmaları yaptığını söyledi.

TECRÜBELİ ÖĞRETMENLERİN ELİNDE YETİŞTİM

Yazar Koz, uzun yıllar folklor araştırmalarına ve halk edebiyatı çalışmalarına ilgi duyduğunu ifade ederek çok tecrübeli öğretmenlerin elinde yetiştiğini kaydetti. Koz, “Ben öğretmen okulunu bitirdiğimde iyi bir kitap, dergi okuyucusuydum. Şiirler, hikâyeler, denemeler yazmaya başladım. İstanbul’a yüksek okula geldiğimde burada bambaşka bir ortamla karşılaştım. Çok kıymetli hocalar vardı. Orhan Şaik Gökyay, Behçet Necatigil, Cemil Yener, Enver Naci Gökşen’den ders aldım. Şiirlerimi okuyan hocalarım, özellikle Behçet Necatigil bana halk kültürü konusunda düz yazıya yönelmemi tavsiye etti. Kendisi de öğrenciyken bu konulara ilgi duymuş, çalışmış” diye konuştu.

Koz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öğretmenlerin genellikle Türk dili, edebiyatı, kültürü, folkloru konularında çalışma yapmaları Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri sanki onların üzerine biçilmiş bir görev gibidir. Ben de öğretmen okulu ve İstanbul eğitim enstitüsünde okuyup Türkçe öğretmeni olduktan sonra okul yıllarımda folklor araştırmalarına, halk edebiyatı çalışmalarına ilgi duydum. Kendimi bu alanda yetiştirmeye çalıştım. Yaklaşık 55 yıldır halk edebiyatı ve folklor çalışmaları yapıyorum.”

MİLLETİMİZ FOLKLORDAN KOPMAMALI

Koz, Türkiye’de II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Türkçülük ve Milliyetçilik hareketleri başladığını belirterek “Millet, millet olma özelliğini kendi benliğinden, kültüründen getirdiği pratiklerle kazanır. Bizde de kendi özümüze, içimize dönme hali başladı. Türk Ocakları kuruldu ve sonra Cumhuriyet döneminde devlet politikası oldu. Öğretmenleri ek bir dalla, sanatla uğraşmaya mecbur tuttular. Birçoğuna da halkevlerinde kültür araştırmaları görevi verdiler. Ben de o görevleri devam ettiren ikinci, üçüncü nesilim” dedi.

Koz, halkın folkloru oyun, türkü zannettiğini de sözlerine ekleyerek “Milletin, halkın kültür olarak yaratıp yaşattığı her şey folklorun içine girer. O yüzden folkloru milletin asla kopmaması gereken bir birikim olarak görüyorum. Gençlerle arkadaşlık yaptığım zaman onlara sık sık folklorik dersler veririm. ‘Keşke ben de bu çağda genç olsam.’ dediğim çok olmuştur. Onları küçümseyenleri küçümsüyorum. Gençler bizim ümidimizdir” diyerek gençlere çok kıymet verdiğini de söyledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir