21. YÜZYIL TÜRKİYE YÜZYILI OLACAK
Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan’ın konuk olduğu “Kayıp Aydınlanma’dan Türkiye Yüzyılı’na” söyleşisi, Dr. Hasan Taşçı moderatörlüğünde meraklılarıyla buluştu. Programda Türkiye Yüzyılı’na giden yolda Türk dünyasının dünü, bugünü ve dünyadaki gelişmeleri mercek altına alan Gürdoğan, “Yeni dünya orduların değil girişimcilerin dünyasıdır” dedi.
Esenler Belediyesi tarafından tarih meraklılarının ilgisine sunulan “Kayıp Aydınlanma’dan Türkiye Yüzyılı’na” söyleşisi, Türkiye ve Türk dünyasının dünü ve bugününü mercek altına alarak pek çok meseleyi masaya yatırdı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen söyleşide Dr. Hasan Taşçı sordu, Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan cevapladı. Program sonunda Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan’ın, “Zamanı Aşan Şehirler” adlı eserini katılımcılara armağan edildi.
GİTTİĞİMİZ YERLERİ YAZMAK ÖNEMLİ
Programda “Zamanı Aşan Şehirler” adlı eserinin yazılış hikâyesini aktaran Gürdoğan, “90’lı yılların başıydı. Erbakan Hoca ve Tayyip Bey ile Azerbaycan ve Özbekistan’a gitmiştik. O iki gezinin ürünü olarak bu kitap ortaya çıktı. Yedi Güzel Adam’ın ağabeyi dediğimiz Nuri Pakdil’in üzerimizde hakkı büyüktür. O, her yurt dışına gidene bir defter ve bir kalem hediye ederdi. Bana ‘Paris’e, New York’a, Taşkent’e Semerkand’a gidiyorsun. Gittiğin yerde gördüklerini yaz. Orada senin gördüklerin senin için çok önemli olmayabilir ama Türkiye’deki insanlar için önemlidir. Şehirlerde, caddelerde gördüklerin önemli’ derdi. Rahmetli Cahit Zarifoğlu da aynı şeyi söylerdi. Her yurt dışına gidene bir tane kalem bir tane defter verirdi. Bu kitap o vesileyle ortaya çıktı. Gittiğimiz yerleri yazmak önemli” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünya artık değişti. O artık bildiğimiz küre dünya gitti. Onun yerine düz, kare bir dünya geldi. Kare dünya dediğimiz zaman arkadaşlar ne olduğunu soruyor. İşte ona telefon ekranındaki dünya diyoruz. O dünyada her yeri görüyorsunuz. O dünyada New York’un bir sokağını izleyebiliyorsunuz. Paris’i, Londra’yı görüyorsunuz. Roma’daki Saint Pierre Kilisesi’ni, Sultanahmet Cami’ni görüyorsunuz. Buhara’daki camileri görüyorsunuz. Dolayısıyla yeni dünya artık böyle bir dünya. Gençlerimizi de buna göre yetiştirmeliyiz. Artık hepimiz sosyal medyadan yararlanmayı bilmesi lazım. Yeni dünya, orduların değil girişimcilerin dünyasıdır. Yeni dünya aydınların dünyasıdır. Yeni dünya üretmesini bilenlerin dünyasıdır. Yeni dünya iki günü birbirinden ayıranların dünyasıdır.”
21. YÜZYIL TÜRKLERİN YÜZYILI OLMA YOLUNDA İLERLİYOR
21. yüzyılın Türklerin yüzyılı olma yolunda hızla ilerlediğini ifade eden Gürdoğan, “Son Türk Birliği’nin kurulması, o birliğe cumhuriyetlerin katılması… Bu Ukrayna Savaşı çok önemli bizim için. Hiçbir TV kanalında bizim açımızdan o savaşa bakılmıyor. Herkes savaşa Rusya, Ukrayna ve Batı açısından bakıyor. Türkiye açısından ‘Türk dünyasını bu savaş nasıl etkileyecek?’ diye baktığımız zaman şunu görüyoruz: Ukrayna Savaşı, yeni Türk cumhuriyetlerinin ortaya çıkmasını sağlayacak” diye konuşarak şunları ekledi:
“Bu kitapta da vurguladık, Farabi bu dünyanın birinci öğretmeni. Dünya, birinci öğretmen olarak bildiği Aristo’yu Muallim-i Sani diye bilinen Farabi’den öğreniyor. Farabi, Orta Asya’da doğmuş. Bu kitapta da özellikle değindiğimiz düşünürlerden biri. Bütün insanlar Âdemoğlu olarak kabul edilir. Üstünlük güzel insan olmaktadır. Kim güzel insansa kapılarını o güzel insanlara sonuna kadar açmışlardır. Osmanlı’nın büyümesi, mucizevi bir büyümedir. Yakınlarda kaybettiğimiz Mehmet Genç hoca derdi ki ‘Asıl İslam Mekke’de doğmuş, Medine’de güçlenmiş, Medine’den de bütün bir dünyaya mucizevi şekilde yayılmıştır. Yahya Kemal’e soruyorlar: ‘Biz Viyana’ya nasıl gittik? Biz Viyana’ya Mesnevi okuyarak gittik. Gönüller kazandık’ diyor. Yani silahlarla bir yere gidersin ama silahlarla orada kalamazsın. O yüzden gönül insanları, Horasan erenleri Anadolu’nun tapusunu almamızı ve bin yıllık güvencemizi sağlıyorlar.”