USTA EDEBİYATÇI ESENLER’DE ANILDI
Esenler Belediyesi, usta edebiyatçı Ahmet Hamdi Tanpınar’ı vefatının 61. yıl dönümünde bir panel ve sergiyle andı. “Bir Medeniyet Tasavvuru Olarak Ahmet Hamdi Tanpınar” paneli ve “Bir Hayalin Kurgusu” adlı sergi ile yazarın çok yönlü ve edebi kişiliği gözler önüne serildi.
Esenler Belediyesi, “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”, “Huzur”, “Mahur Beste” gibi eserleriyle hafızalarda ve gönüllerde yer edinen yazar ve şair Ahmet Hamdi Tanpınar’ın vefatının 61. yıl dönümünde bir panel ve sergiye ev sahipliği yaptı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen panelde İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Muharrem Dayanç “Tanpınar Biyografisinden Dersler Çıkarmak”, Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Muhammet Gür “Tanpınar’ın Gözüyle Yahya Kemal”, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şaban Sağlık “Tanpınar’ı Hangi Bağlaçlarla Okumalıyız?” ve Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Güneş, “Şehirleri Tanpınar’ın Eserlerinin Kılavuzluğunda Gezmek” adlı bildirilerini sundu. Programın sonunda katılımcılara Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabındaki karakterleri yapay zekâ destekli “midjourney” botu ile tasarlayan sanatçı Gökhan Genç’in eserleri sanatseverlerin ilgisine sunuldu.
HAYATI MAHRUMİYETLERLE GEÇTİ
Sözlerine Tanpınar’a zaman ayıran bütün İstanbullulara, Esenlerlilere çok teşekkür ederek başlayan Prof. Dr. Muharrem Dayanç “Ahmet Hamdi Tanpınar 22 yaşına kadar savaş dışında hiçbir şey görmedi. Bütün mahrumiyetler içerisinde bir şeyler okumaya, öğrenmeye çalıştı. Babasının da maddi anlamda harcama yapacak bir ailesi yoktu. Tanpınar’ın sonraki hayatı da mahrumiyetlerle geçti. Özellikle gençlerin Saatleri Ayarlama Enstitüsü ile Ahmet Hamdi Tanpınar okumalarını başlatmalarını hararetle tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Muhammet Gür, “Tanpınar’ı yetiştiren ve üzerinde çok büyük bir emeği olan hocası Yahya Kemal’e Tanpınar gözüyle bakıp bu kaynağı keşfe çıkmak istedim. Daha önce kurduğumuz, başardığımız ve durdurulan bir medeniyetin yeniden ihyası manasında bir tasavvur peşindeyiz. Bu noktaya geldiğimizde atalarımız ifade ettiği gibi ‘Yiğit düştüğü yerden kalkar’ Biz nerede kaybettik? Nasıl durdurulduk ve yeniden nasıl harekete geçeceğiz? İşte bu konuda kafa yorduğumuzda içinde bulunduğumuz şartlar içinde buna çok muhtacız. Biz bir doğuş sürecindeyiz” diye konuştu.
MEDENİYET FİLOZOFUMUZ
Prof. Dr. Şaban Sağlık ise “Felsefi anlamda insana bakış meselesinden bahsedeceğim. Batı medeniyetinin felsefe ile yaptığı işi biz edebiyatla yapıyoruz. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Edebiyatı da hikâyeye indirebiliriz. Özelde manzumeye, şiire indirebiliriz. Bu anlamda Tanpınar’ı ‘Medeniyet filozofumuz’ olarak tanımlayabiliriz. Tanpınar sadece şiirlerinde şair değildir, denemelerinde ve romanlarında da şairdir. Tanpınar böylesine önemli bir değerdir” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Mehmet Güneş de şunları ifade etti:
“Tanpınar’ıın uyarıları dikkate alınsaydı günümüzde şehirler daha estetik olurdu. Ne yazık ki böyle değil. Tanpınar’ın mektuplarını çok önemserim. 1940’ların sonunda Tanpınar, Bursa’yı bekleyen tehlikeyi yazıyor. İstanbul’daki tehlikelere de dikkat çekiyor. Tanpınar’ın bu eserleri, mektupları ve günlükleri şehir planlayıcılarının başucu eseri olmalı. Esenler’de bu değişimi olumlu yönde görebiliyoruz.”
YAPA ZEKÂ DESTEKLİ ‘SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜSÜ SERGİSİ’
Tanpınar’ı anma etkinlikleri kapsamında “Bir Hayalin Kurgusu” adlı serginin de açılışı gerçekleşti. Sanatçı Gökhan Genç, Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabındaki karakterleri yapay zekâ destekli “midjourney” botu ile tasarlayarak, edebiyat ve dijital sanatın iç içe geçtiği eserleri sanatseverlerin ilgisine sundu. Sergi 28 Şubat 2023 tarihine kadar kapılarını meraklılarına açık tutacak.
Serginin görsel sanat yönetmeni ve lot uzmanı Gökhan Genç, çalışmanın 6,5 aylık bir sürecin sonucunda ortaya çıktığını ifade ederek “Bu yaklaşık 1,5 yıl önce oluşan bir fikir, bir fotoğraf projesi olarak başladı. Üzerinde çok çalıştık ama fotoğraf üzerinde bir sima yokken sadece kitaptan yola çıkıp dışarıda bir yüz aramak çok zor. Bir ara bunların robot resimlerini çizdirmeye karar verdik. O da çok külfetli olacaktı, kitapta çok fazla karakter var. Bunları ayrı ayrı betimlemek sonra robot resimlerini çizdirmek; bu resimler üzerinde yüz aramak çok uzun soluklu iş olacaktı. Bu aşamada midjourney botuyla tanışınca ‘Bu fikri neden buraya aktarmayalım, acaba iyi bir sonuç alabilir miyiz?’ diye düşündük. Uzun bir süre botun uygulamalarından tasarım süreçlerini takip ettim, arkadaşlarımla üzerinde çalıştık denemeler yaptık.”