Koronavirüs saçları da etkiledi
Doktor Nezih Karaca, Koronavirüs salgınının ardından kliniklerine saç dökülmesi şikayetiyle gelen kişilerin sayısında önemli bir artış olduğunu söyledi.
Doktor Nezih Karaca korona virüsün saç dökülmesi konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Karaca, “Koronavirüs salgınından bir şey öğrendiysek, beklenmeyeni beklemek gerekir. Ancak birçok insanda son zamanlarda ortaya çıkan saç dökülme problemi o kadar da beklenmedik bir durum değildir. Ateş veya hastalıktan sonra geçici saç dökülmesi normaldir. Ateş ise, COVID-19’un yaygın bir semptomudur. Yüksek ateş çıktıktan veya bir hastalıktan birkaç ay sonra, birçok insan gözle görülür saç dökülmesi gözlemler. Çoğu insan bu durumların neden olduğu saç dökülmesi için dermatologlara başvurur. Bu tür saç dökülmesinin tıbbi adı ise telogen effluvium’dur. Normalden daha fazla kıl kökünün aynı anda saçın yaşam döngüsünde dökülme (telojen) aşamasına girdiğinde ortaya çıkan bir durumdur. Ateş veya hastalık, daha fazla kılları dökülme aşamasına zorlayabilir. Telogen effluvium, belirgin saç dökülmesine neden olur. Ancak tüm yaşayacağınız bundan ibaret olmalıdır. Saçlı deride ilave olarak kızarıklık, kaşıntılı kafa derisi veya yanma varsa telogen effluvium dışında başka bir şey muhtemelen saç dökülmenize neden oluyordur ve bir dermatoloğa gitme zamanı gelmiştir. Çoğu insan, ateş veya hastalık geçirdikten iki ila üç ay sonra belirgin saç dökülmesini görür. Duş aldığınızda veya saçınızı fırçalarken bir avuç saç ele gelebilir. Bu saç dökülmesinin toparlanma süreci altı ila dokuz ay sürebilir. Çoğu insan bu süreçten sonra saçlarının tekrar normal görünmeye başladığını ve dökülmeyi bıraktığını görür. Stres geçici saç dökülmesine neden olabilir. Hiç ateş veya COVID-19 geliştirmemiş olsanız bile, yine de saç dökülmesini görebilirsiniz. Duygusal stres aynı zamanda normalden daha fazla tüyü dökülme aşamasına zorlayabilir. Ve pandemi sırasında kim daha stresli ve endişeli hissetmiyor ki? Yine stres başladıktan yaklaşık iki ila üç ay sonra saç dökülmesi başlar. Saçınızın kümeler halinde döküldüğünü görmek stresinizi artırabilir, ancak stresi azaltmaya çalışmak önemlidir. Ancak stres bittiğinde aşırı kıl dökülmesi durur. Saç dökülmesinin nedeni ateş, hastalık veya stresten kaynaklanıyorsa saçlar kendi kendine normale dönme eğilimindedir. Sadece zaman vermelisiniz. Saçınız yeniden uzadıkça, saç çizginizle aynı uzunlukta olan kısa tüyleri fark edeceksiniz. Çoğu insan saçlarının altı ila dokuz ay içinde normal dolgunluğuna kavuştuğunu görür. Saç dökülmenizin stresten veya ateşten kaynaklanan telogen effluvium dışında bir şeyden kaynaklandığından şüpheleniyorsanız, bir bir dermatolog ile konuşun.” dedi
“KADINLARDA SAÇ DÖKÜLMESİ DAHA FAZLA”
Dr. Nezih Karaca, saç dökülmesi riskinin Covid-19’a bağlı yada bu süreçteki yaşanan duygusal strese bağlı saç dökülmesinde kadınlarda çok daha fazla ortaya çıktığınıda belirterek, “Bu süreçte saç dökülme riski erkeklerde daha az da olsa görülmektedir. Erkeklerde görülen ve genetik zemini olan Androgenetik Alopesi adı verilen kelleşme ise Covid-19 ile ilişkili değildir. Sadece bu süreçteki yaşanan yoğun duygusal stres dökülmeyi hızlandırıyor olabilir.” dedi
Saç dökülmesini aza indirmek için tavsiyelerde de bulunan Karaca sözlerine şöyle devam etti, “Bizler gelen hastalarımızı öncelikle muayene ediyor ve durumun neye bağlı olduğunu tespit ediyoruz. Eğer Telogen Eflivium adı verilen dökülme mevcut ise kan tetkikleri ile bir değerlendirme yapıp, sonrasında saçı dökülmesini durdurmayı destekleyen, yeni saç gelişimi uyarısı verdiği gösterilmiş serumlar, ağızdan gıda takviyeleri önerebiliyor. Eğer eksik vitamin ve mineralleri tespit edilirse bunları yerine koyacak reçeteleri düzenliyoruz. Yine gerekli ise Mezoterapi aşı verilen saçlı deriye uygulanan solüsyonları belli sürelerle uygulayabiliyoruz. Erkeklerde yine benzer dökülme ise aynı prosedürleri uyguluyoruz ancak eğer erkekteki dökülme androgenetik Alopesi adı verilen erkek tipi kelleşme ile uyumlu ise daha güçlü tedavi protokolleri uzun bir planlama İle yapılıyor. Kısaca saç dökülmesi mevcut ise doğru bir değerlendirme için dermatoloğunuza başvurmanızı öneririm.” dedi