NURULLAH GENÇ, ESENLERLİ GENÇLERLE BİR ARAYA GELDİ
Şair ve yazar Prof. Dr. Nurullah Genç, Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Gençlik Bilinci’ başlıklı ‘Bilinç Atölyesi’ne katıldı. Bilincin düşünmeyle başladığını söyleyen Genç, insanları diğer canlılardan ayıran özellikleri anlattı.
Esenler Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü, ‘Gençlik Bilinci’ başlığıyla düzenlenen ‘Bilinç Atölyesi’ne ev sahipliği yaptı. İTO İmam Hatip Lisesi’nde düzenlenen atölyenin ilk programında Prof. Dr. Nurullah Genç, bilincin öneminden bahsetti. Erken yaştan itibaren bilinç sahibi olmak için yapılması gerekenleri anlatan Genç’e katılımcılar sorularını yöneltti.
BAŞKA İNSANLARIN ACILARIYLA DERTLENİN
Genç, başkalarının acılarıyla dertlenmenin öneminden bahsederek “Hiç geçmeyecek gibi gelen zaman aslında siz farkında olmadan sizden günleri, dakikaları, saniyeleri, haftaları, ayları alıp götüren hakikatin adıdır. Bilinç düşünmeyle başlar. Eğer bu bilinci kazanamazsanız ömrünüzü heder olmuş bilin. Çünkü insan, diğer canlılardan farklıdır. Biz iyilik de zirveye çıkabiliyoruz kötülükte de. Ben size bunları anlatırken Beyrut’taki çocuklar okullarından, evlerinden kaçıyor. Elbette gülün, eğlenin ama başka insanların acılarıyla da dertlenin. Bazen de yüreğinizle hissedin. Peygamber Efendimiz der ki ‘Müminler bir vücudun azaları gibidir.’ İnsan başkasının acılarını hissettiği zaman insan olabilir. Bilinci buradan oluşturamazsanız diğer tüm bilinçler silinip gider” ifadelerini kullandı.
Genç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başkalarını kendinizden önde düşünmediğiniz sürece iyi bir insan olamazsınız. İşte bugün, bu toplum, bu çocukları yetiştiremediği için acılar çekiyor. Bu nedenle haber sitelerimiz, gazetelerimiz her gün katliam ve cinayet haberleriyle dolu. Yarın çocuklarınızın öyle olmasını ister misiniz? O yüzden bugün bu bilince sahip olacaksınız ve ona göre konuşacaksınız.”
SİZİN AKRANINIZ GİBİ HİSSEDİYORUM
Genç, ruhunun her daim genç olduğunu da sözlerine ekleyerek “Yaşım 64- 65 olsa da hep 7-8 yaşında bir ruhum var benim. Bazen 13-15 yaşında. Sanki akranınız gibi hissediyorum kendimi. Aynaya bakınca, saçlarımı görünce 64 olduğumu görüyorum. Ruh bedenden öylesine bağımsız ki tüm bunları hayal edebiliyor. Ne diyor Yunus Emre, ’Ölürse tenler ölür, canlar ölesi değil’.”
