DÜNYA DİLİ TÜRKÇE ESENLER’DE KONUŞULDU
Esenler Belediyesi, milli kültürümüzün kutsal mirası, ortak ifade aracımız Türk dilinin Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından devlet dili olarak kabul edilişinin 746. yıl dönümünde “Dünya Dili Türkçe” paneline ev sahipliği yaptı.
Esenler Belediyesi, Karamanoğlu Mehmet Bey’in 746 yıl önce “Şimden gerü hiç kimesne kapuda ve dîvânda ve mecâlis ve seyrânda Türkî dilinden gayrı dil söylemeyeler” fermanı ile Türkçeyi resmi dil kabul ettiği günden bu yana asırlardır Karaman’da kutlanan “746. Türk Dil Bayramı” için bir panel düzenledi. Karaman Dernekler Federasyonu, Esenler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında gerçekleşen panele Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Fuad Arıcı başkanlık etti. Panelin “Türkü Seven Türkçe Söyler”, “Türk Allah Derse…”, “Bilişim Dili Türkçe”, “Türkçe Bilenin İşi Rast Gider” ve “Türkçenin Dünyaya Açılan Yeni Penceresi: Kültürel Diplomasi” oturumlarında Prof. Dr. Şaban Sağlık, Prof. Dr. Dursun Ali Tökel, Prof. Dr. Selçuk Hünerli, Doç. Dr. Muhammet Sani Adıgüzel ile Dr. Şaban Çobanoğlu konuşmalarını gerçekleştirdi. Ayrıca Esenler’deki okullarda şiir, kompozisyon, karikatür başlıklarında düzenlenen 746. Türk Dil Bayramı yarışmasında derece elde eden öğrencilere ödülleri takdim edildi.
TÜRKÇENİN GÜCÜ TÜRKİYE’NİN GÜCÜ DEMEK
Oturuma başkanlık eden Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Fuad Arıcı, “746’ncı Türk Dil Bayramı bu yıl Esenler’de yapılıyor. Birbirinden değerli hocalarımızın katılımıyla bayramı burada icra etmiş olacağız. Oturumlarda Türkçenin diplomasideki bugünkü yeri, Türkçenin ifade zenginliğine, türküler üzerinden Türkçe okuması yaparak bilişim dili olan Türkçenin bugünkü durumunu bahsediyorlar. Çok zengin bir içeriğimiz var. Türkçe yaklaşık bin yıldan fazladır gerek eğitim gerek bilim ve gerekse sanat dili olması münasebetiyle bir dünya olarak kendini gösteriyor. Türkiye’nin bölgedeki gücünü artırmasıyla, sanayi ve savunmadaki yaşanan gelişmelerle ve yeni icatlarla Türkçenin öğrenilmesine katkı sağlıyor. Balkanlar, Ortadoğu ve Orta Asya gibi ülkelerden de çok sayıda öğrencinin Türkiye’ye gelerek Türkçe öğrendiğini görüyoruz. Türkçenin gücü, Türkiye’nin gücü demek” ifadelerini kullandı.
ÜLKELERİN İSİMLERİ BİR MARKADIR
“Türkçenin Dünyaya Açılan Yeni Penceresi: Kültürel Diplomasi” oturumunda konuşan Dr. Şaban Çobanoğlu, “Otomobil isimleri gibi ülkelerin isimleri de bir markadır. Bu markayı dünyaya en çok taşıyan şey de ülkelerin dilidir. Aslında bu bir endüstridir. İngilizce üzerinden İngilizler çok ciddi paralar kazanmaktadır, bir hareketlilik sağlamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devleti de son yıllarda küresel diplomasi alanında ciddi ataklar yapmıştır. Eskiden kültürel diplomasi zorlayıcı yöntemlerle olurdu. Bunun tamir edilmesi sanat, spor ve kültürünüzle oluyor. Bu da zorlayıcı değil gönülleri, zihinleri ikna edici yöntemlerle oluyor” dedi.
DİLİMİZ DÖNDÜĞÜ KADAR ANLATACAĞIZ
Karaman Dernekler Federasyonu ve İstanbul Karamanlar Derneği Başkanı Rafet Aktaş ise “STK olarak amacımız Karamanımızın güzide kültürünü, geçmişini, dilini, dil bayramını geniş kitlelere bir nebze olsun anlatabilmek. Özellikle bu yıl Milli Eğitim müdürlerimizle, hocalarımızla görüştük, okullarımızda yarışmalar düzenledik. Çocuklarımıza, lise talebelerimize Türkçenin farklılığını, farkındalığını, daha geniş yelpazelere anlatılması gerektiğini, onların da bunu sonraki nesillere aktarması için onlarla burada bir program düzenledik. 1277 yılında Karamanoğlu Mehmet Bey, Türkçeyi resmi dil ilan etmiştir. ‘746. Türkçe Dil Bayramı’ o gün bugündür Karamanımızda kutlanıyor ve biz de STK olarak burada bu 2’ncisini düzenliyoruz. Burada bugün farklı üniversitelerden hocalarımızla, öğretmenlerimizle, müdürlerimizle, çocuklarımızla, halkımızla gücümüzün yettiği, dilimizin döndüğü kadar Türkçeyi anlatmaya çalışacağız” diye konuştu.
TÜRKÇE SEVGİSİNİ AŞILAMAYA ÇALIŞIYORUZ
İbrahim Turhan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Selahattin Dal da “Bizler Karaman Dernekler Federasyonuyla birlikte bir paydaş olarak bu konunun öğrencilerimize, daha geniş kitlelere ulaştırması için gayret gösteriyoruz. Yahya Kemal Beyatlı ‘Türkçe anamın ak sütü gibidir’ diyor. Devamında da ‘Türkçe anamızın ak sütü gibi helal ve güzel olmalıdır. Türkçenin konuşulduğu her yer vatandır.’ diyor. Biz bu bilinçle öğrencilerimize Türkçe sevgisini aşılama, Türkçenin zenginliğinin farkına varmalarını sağlama noktasında elimizden neler gelirse onu yapmanın gayreti içerisinde bulunuyoruz” dedi.