ESENLER, ABDÜLMETİN BALKANLIOĞLU’NU ANDI
Esenler Belediyesi, 2018 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrılan İsmailağa Cemaati’nin önde gelen isimlerinden Abdülmetin Balkanlıoğlu’nu vefat yıl dönümünde bir programla andı. Programda konuşan oğlu Halil Balkanlıoğlu, babasının bu dünyada ilmi yaymak için uğraştığını aktararak “Babam Allah’ın bir mirasıydı” dedi.
Esenler Belediyesi , 6 yıl önce ebediyete irtihal eden gönül insanı Abdülmetin Balkanlıoğlu’nu düzenlenen programla andı. Esenler Dörtyol Meydanı’ndaki Ramazan etkinlik alanında gerçekleşen program, Musa Ada’nın moderatörlüğünde gerçekleşti. Katılımın hayli yüksek olduğu programa Balkanlıoğlu’nun oğlu Halil Balkanlıoğlu konuşmacı olarak katıldı. Program Abdulkerim Ağcakaya’nın Kur’an-ı Kerim tilaveti ardından başladı.
BİZİM SAHNEMİZDE VEDA ETTİ
Abdulmetin Balkanlıoğlu’nun katıldığı son Ramazan ayı etkinliklerinden birinin Esenler Belediyesi’nde gerçekleştiğini aktaran Ada,“İnsanları asla ayırt etmeyen bir adamdı. Bir keresinde beni gördüğünde cebinden bir tesbih çıkarttı. Bir tane de esans çıkarttı. ‘Tesbih senin, esans da yenge hanımın’ dedi. Bizim sahnemizde aslında veda etti. ‘Biz dünyadan gider olduk’ şiirini okuyarak bizlere veda etti. Bana vermiş olduğu esansı, eşime götürdüm ama eşim de 6 ay önce vefat etti. Esans eşimin çantasında hala duruyor. Bu dünyanın malı bu dünyada kalır” dedi.
ÇOCUKLUĞU GARİBANLIK İÇİNDE GEÇMİŞ
Halil Balkanlıoğlu, etkinliği düzenleyenlere teşekkür ederek “Rahmetli babam Anadolu’nun bir köyünde gariban öğretmen bir babadan ve ev hanımı bir anneden dünyaya gelmiş birisi. Çocukluğu garibanlık içinde geçmiş. Gurbetlerde okuyup çalışmış. Küçük yaşta yetim kalmış ama gerçekten dişiyle tırnağıyla uğraşmış. Rahmetli dedemin bir duası varmış: ‘Evladım ben senin hem büyük bir hoca hem de kaymakam olmanı istiyorum’ demiş. Çünkü bildiği en büyük makam kaymakamlık. Hocaları da seviyor. Köyden geçen dervişleri mutlaka evinde ağırlarmış. Kesme şeker ve yumurtanın çok lüks olduğu dönemde neyi var neyi yoksa dervişlere ikram edermiş. Çok cömert ama çok fakir bir adammış. Babam büyük bir hoca oldu. Babamın bir kardeşi de ödüllü vali” ifadelerini kullandı.
ÜNİVERSİTEYİ BIRAKIP HOCALIĞA DÖNDÜ
Babasının ilim uğruna tüm bedeni ve ruhuyla emek verdiğini anlatan Balkanlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Babam, lisede çok başarılı bir öğrenci olduğu için burslu olarak hukuk üniversitesini kazanıyor. Fatih’te rahmetli Mahmut Efendiyle yolları kesişiyor. Mahmut Efendi Hazretleri babamı görüp ‘Sen ne yapıyorsun?’ diye sormuş. Babam da ‘Efendim, ben hukuk fakültesinde okuyorum’ deyip hedeflerini anlatmış. Babam da üniversiteyi bırakıp hocalığa dönüyor. Zor zamanlar tabii. 12 Eylül zamanında hocalar hapse atılınca iş başa düştü diyerek kürsülere çıkıyor. Özellikle İslam ahlakı ve Peygamber Efendimiz (sav)’in ahlakını insanlara nakşetmeye kendine hedef edinmiş. Sadece kürsülerde değil her yerde, her platformda her hayırda olmaya çalışmış bir insandı” şeklinde anlattı.