İSTANBUL’UN SADABAD’I CANLANIYOR

İstanbul’un Osmanlı’dan günümüze dinlenme ve eğlence yeri olarak bilinen Sadabad’da son dönemde gözle görülür bir canlılık yaşanıyor.

Roma, Bizans ve Osmanlı’dan günümüze hayatın merkezinde olan, İstanbul’un lokasyon olarak tam orta noktasında yer alan Kağıthane’nin Sadabad bölgesinde; son dönemde yapılan yatırımlar gözle görülür bir canlılık oluşturdu.

Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, son dönemde Sadabad’da birbiri ardına yapılan yatırımları değerlendirdi:”Sadabad’da tarihi yapıları bir bir restore ederken, bölgeye botanik bahçe edasında geniş bir meydan kazandırdık. Yılın bahar aylarındaysa bölgede cirit, yağlı güreş ve okçuluk gibi ata sporu müsabakaları düzenleyerek; gelenekleri geleceğe taşıyoruz. Sedef ve el yapımı kağıt atölyeleri de yılın her günü sanatsal faaliyetlerini sürdürüyor. Hasbahçe’miz, ziyaretçilerine içinde bulunan birçok ağaç ve bitki türüyle şehrin merkezinde doğayla iç içe zamanlar sunuyor. Yanı sıra Kağıthane Deresi’nde bulunan tarihi sandallarımız da insanları adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor. Burası son dönemde turizm, ulaşım ve hizmet sektörlerinde birçok kamu ve özel sektör yatırımı aldı.”

Tarihi eserler ihya ediliyor

İstanbul’un önemli tarihi mekanlarından olan Sultan Abdülaziz’in emaneti Sadabad Kasrı Çamaşırhanesi, 160 yıl aradan sonra Kağıthane Belediyesi tarafından restore edildi. Özüne sadık kalınarak restorasyonu yapılan tarihi mekan; sosyal ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmak üzere İstanbulluların hizmetine sunuldu. Sadabad’daki bir diğer tarihi eser olan Su Sarnıcı’nda restorasyon çalışmaları devam ediyor. Osmanlı Dönemi’nde şehrin su ihtiyacını karşılayan Sadabad Sarnıcı, görevi dışında bir dönem askerlere ekmek dağıtım yeri olarak da kullanılıyordu. Taş yapı olan ve iç duvarları suyu sızdırmayacak şekilde inşa edilen Sarnıc, aslına sadık kalınarak gün yüzüne çıkartıldı.

İstanbul’a yeni bir meydan

Kağıthane Meydan’ı yüzyıllar boyu Kâğıthane halkının temel sosyalleşme alanı oldu. Eskilerin “Çamlık” dediği bu bahçede, ulu ağaçların gölgesinde cemiyet toplantıları, sünnet düğünleri, mal ve ürün panayırları kurulmuş, döneminin en ünlü sanatçıları burada programlarını icra etmiştir. Sultan Abdülhamid, şehzadeliğinin önemli yıllarını bu meydanın karşısındaki Kâğıthane Kasrı’nda geçirmiş, kişisel geçimini Kâğıthane’deki şahsi tarlalarından sağlamıştır. Cuma selamlığı için meydandaki Daye Hatun Camii’ne her geldiğinde, Kâğıthane’nin o meşhur yoğurdunu, cömert ödemelerle tam da bu meydanda satın almıştır.

Kağıthane Meydanı uzun yıllar metruk bir halde kaldı. Meydan araçların gelişi güzel parkettiği, toz topraklı bir alanken, Kağıthane Belediyesi’nin çalışmaları sonucu bugün adeta bir botanik bahçeye dönüştürüldü. İlçe merkezindeki 20 bin metrekarelik alanın 12 bin metrekaresi botanik bahçe ve meydan, 5 bin 500 metrekaresi yeşil alan ve 2.500 metrekaresi de yürüyüş yolları olarak hizmete sunuldu. Oya ağacı, palmiye, hatmi, akçaağaç, ıhlamur gibi yüzlerce ağaç ve binlerce bitki türü toprakla buluşturuldu. Tarihi dokuyu simgeleyecek 24 milyon yaşında bir ağaç fosiline yer verildi. Bunun yanında 305 yaşında beyaz çam, 150 yaşında zeytin ve 70 yaşında mabet ağaçları da Meydan’da yerini aldı.

Kültürel değerler yaşatılıyor

Sadabad’ın tam ortasında yer alan Hasbahçe Mesiresi’nde yaz aylarında cirit, yağlı güreş ve okçuluk gibi ata sporu müsabakaları düzenlenirken; bölgede bulunan sedef ve el yapımı kağıt atölyelerinde yılın her günü sanatsal faaliyetler yapılıyor. Türk kültürüne has değerler bu sayede Sadabad’da yaşatılıyor.

Binlerce fidan toprakla buluştu

Kağıthane Belediyesi tarafından bölgeye binlerce fidan ve bitki türü dikildi. İstanbul’un simgesi lalelerin asıl yeri olan Kağıthane, özellikle bahar aylarında binbir çeşit renkte laleyi barındırıyor. Hasbahçe’de birçok çeşit ağaç ve bitki türü ziyaretçilere şehrin içinde doğayla başbaşa zamanlar sunarken, yanı başında bulunan deredeki sandallar, insanları adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor. Zira sandallar Osmanlı Dönemi’nde de bölgede gezi ve ulaşım aracı olarak hizmet veriyordu.

Kamu ve özel sektör yatırımları arttı

Sadabad’da gerçekleştirilen canlanmaya paralel olarak devlet ve özel sektör yatırımları da birbiri ardına gerçekleşiyor. Sadabad’dan geçen Mecidiyeköy-Kağıthane-Mahmutbey Metro Hattı hizmete girerken bir diğer hat Gayrettepe-Kağıthane-Havalimanı Metro Hattı da birkaç ay içinde faaliyetlerine başlayacak. Sadabad yatırımcıların da gözde lokasyonları arasında. Bölgede birçok otel, sağlık kuruluşu, ofis ve konut projeleri ile hizmet sektöründe dünya markası olan işletmeler yerlerini aldı.

Sadabad’ın kısa tarihi

Kâğıthane deresinin iki tarafında yer alan ve “uğurlu, mâmur yer” anlamına gelen Sa‘dâbâd, Ahmed Refik tarafından “Lâle Devri” olarak adlandırılan bir dönemin en başta gelen eğlence ve gezinti yeridir. Kâğıthane deresi vadisi Kanûnî Sultan Süleyman döneminden itibaren İstanbul halkının önemli eğlence mekânlarından ve mesirelerinden biriydi. Evliya Çelebi, kuyumcu ve saraç esnafının burada çadırlarını kurarak hem eğlendiklerini hem görüşmeler yaptıklarını belirtir. Ayrıca padişahların kuyumcu başıya on iki keselik hediye vermesinin Kanûnî Sultan Süleyman yasası olduğunu belirtir. İstanbul halkı, ramazan ayını karşılamak için şâban ayı boyunca Kâğıthane çayırlarında çadır kurup çeşitli eğlenceler tertip ederdi. Gündüzleri cambazların gösterileri yanında pehlivan güreşleri yapılır, geceleri binlerce kandilin ışığında sazlar çalınıp eğlenceler düzenlenirdi. Burası özellikle bahar aylarında halkın açık havaya çıktığı yerlerin başında geliyordu. Evliya Çelebi de hatıralarında Kâğıthane mesiresinin güzelliklerini fazlasıyla övmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir