ŞEHİR EKRANI TV’DE İNSANIN YARATILIŞI KONUŞULDU

Esenler Belediyesi yayın organı Şehir Ekranı TV’de Buhurizade Mustafa Itri Kültür Sanat Sezonu’na özel olarak izleyiciyle buluşan “Sadettin Ökten ile İnsan Serüveni” programının ilk bölümünde insanın yaratılış gayesi ele alındı.

Şehir Ekranı TV, yeni yayın döneminde yepyeni programlarla izleyiciyle buluşmaya devam ediyor. Buhurizade Mustafa Itri Kültür Sanat Sezonuna özel olarak ekranlara gelen “İnsanın Serüveni”, Dr. Hasan Taşçı’nın sunumu ve Prof. Dr. Sadettin Ökten’in anlatımıyla insanın insanla ve eşyayla olan derinlikli ilişkisini ele alıyor.

İNSAN HEM İYİLİĞE HEM KÖTÜLÜĞE MEYLEDER

Programın sunuculuğunu üstlenen Dr. Hasan Taşçı, Bakara Suresi 30. ayetini işaret ederek Prof. Dr. Ökten’e “İnsan, yeryüzünde fesat çıkaran bir varlık mıdır?” sorusunu yöneltti. Bunun üzerine Ökten, “Meleklerde kötülük yapma hassası yok. Onlar sadece itaatle mükellefler, onlar isyan edemezler. Dolayısıyla onlar bir boyutlu varlıklardır. Yeryüzünde hem iyiliğe hem kötülüğe meyil eden varlık sadece insandır. Yeryüzünde var olan diğer varlıklara baktığımız zaman onlarda iyiliğe ve kötülüğe meyil yoktur, sadece içgüdü vardır. Bu içgüdü hayatta kalma ve neslin devamı içgüdüsüdür. Bunlar onunla yaşar ve onunla ölürler. Ama insanda içgüdü olduğu gibi üst değerleri, Cenab-ı Hakk’ın yapın ya da yapmayın dediği emirleri yapabilme kabiliyeti vardır. Cenab-ı Allah bizi ahlâk-ı hamideye mensup kullarından eylesin” duasıyla sözlerini tamamladı.

Cenab-ı Allah’ın ‘Âlim’ isminin bilgiyle alakalı olduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Ökten, “Bizim bütün bildiklerimiz bu Âlim isminden neşet eder. Bir kimsenin âlim olması için Müslüman olmasına gerek yoktur. Batı’da da fizik âlimi, biyoloji âlimleri vardır. Cenab-ı Allah’ın ‘Siz bilmezsiniz, ben bilirim!’ derken Âlim ismini meleklere tekrar hatırlatıyor ve ‘Bir Halife yaratacağım’ diye buyuruyor. Halife vazifeli insan demektir.” şeklinde konuştu.

DAĞLARDAN DAHA YÜCEYİZ VE EMANETÇİYİZ

Prof. Dr. Ökten, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cenab-ı Allah, “Ben ilahi emaneti dağlara teklif ettim, onlar kabul etmedi” buyuruyor. Dağlar, heybetiyle, ihtişamıyla bizi etkiliyor. Dağlarla irtibatı kesmeyin. Mümkünse o dağları uzaktan seyredin ve orada bir süre yalnız kalın. Bu anlamda dağlardan daha yüceyiz. Medeniyetlerin büyük abideleri de yüksek tepeler üzerine inşa edilir. İslam medeniyet tasavvuruna sahip insan biliyor ki bu dünyada faniyiz. Yani gelip geçiciyiz. Batılı ölümlü olduğunu bilir ama fani olduğunu bilmez. Bu âleme geliş sebebi ise Halifetullah görevidir. Biz bu dünyada emanetçiyiz. Bu malın ve bu mülkün bir sahibi var diye düşünürüz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir